kuyu
[isim] Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur
KUYU İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abis
- adi
- ark
- azmak
- baran
- boğum
- cetvel
- çekik
- çökek
- çökük
- çöküntü
- çukurluk
- dere
- derin
- deşik
- düşüklük
- evlek
- falez
- gamze
- girinti
- göçük
- havuz
- havza
- hendek
- ineç
- ingin
- kak
- kanal
- kanalizasyon
- kanyon
- karık
- kasis
- kazamat
- kepez
- kesik
- kireç kuyusu
- kovuk
- koyak
- krater
- kuru kuyu
- kuyu
- lağım
- mezar
- obruk
- oluk
- oyuk
- siper
- sokur
- şarampol
- tandır
- tekne
- temel
- uçurum
- vadi
- varta
- yalpak
- yar
- yarıntı
- yatak
- yüzme havuzu
- anüs
- arka
- bacak
- bagaj
- bohça
- boncuk
- büzük
- cici
- cura
- çanak
- çömlek
- davlumbaz
- davul
- defans
- delik
- dışkılık
- dip
- düğme
- ense
- esmer
- fıçı
- fındık
- fırın
- folluk
- geri
- göt
- güverte
- halka
- hokka
- incir
- istikbal
- kaba
- kaba et
- kaide
- kalıp
- karanfil
- karpuz
- kâse
- kavanoz
- kestane
- kök
- kömürlük
- körük
- kuyu
- küfe
- kümbet
- leblebi
- leğen
- mabat
- maça
- makat
- mazgal
- menekşe
- mercimek
- motor
- mühür
- netice
- nohut
- oturak
- paket
- palet
- pilav
- Po
- popo
- pöç
- sağrı
- semer
- sıfır
- sofra
- şerç
- şişe
- tas
- terki
- testi
- tiz
- torna
- toto
- tüylü
- yazı tura
- yemiş
- yuvarlak
- yüksük
- yüzük
- açmaz
- alt yanı çıkmaz sokak
- arapsaçı
- bardağı taşıran damla
- batak
- bela
- bok
- boşa koysan dolmaz, doluya koysan almaz
- çaparız
- çapraşıklık
- çaprazlık
- çember
- çıkmaz
- çıkmaz sokak
- çor
- dava
- dert
- dilemma
- düğüm
- düğüm noktası
- fasit daire
- felaket
- gedik
- güçlük
- hacet
- iki ucu boklu değnek
- ikilem
- iş
- kabahat
- kaziye
- kolpo
- kördüğüm
- kriz
- kuyu
- külfet
- labirent
- mahzur
- maraz
- mesele
- olay
- özür
- piyango
- pot yeri
- problem
- pürüz
- sinir törpüsü
- şikâyet
- tehlike
- vukuat
- yer demir gök bakır
- zorluk
HECELEME
ku-yu KUYU KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukurÖrnek: Kahveci Salih eğilmiş, az evvel sarkıttığı gazozları kuyudan çıkarıyordu.
- [isim] Toprağa kazılan derince çukurÖrnek: Kireç kuyusu.
- [isim] [mecaz] İçinden çıkılamayan durum veya yer
- [isim] [madencilik] Yer altındaki iş yerlerine ulaşmak için açılmış ve kesit boyutları derinliğine oranla sınırlı, düşey veya düşeye yakın bağlantı yolu
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük