muhabbet
Köken: Arapça (maḥabbet)
[isim] Sevgi
MUHABBET İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aytışma
- caz
- çan çan
- çene çalmak
- çene yarışı
- çene yarıştırma
- dan dun
- danış
- danışma
- dertleşme
- dırdır
- dırıltı
- dırlanma
- diyalog
- fısıldaşma
- fiskos
- gevezelik
- geyik muhabbeti
- görüşme
- hâlleşme
- ham hum
- har gür
- hoşbeş
- iddia
- ihtilat
- istişare
- konsültasyon
- kumpas
- laf
- laflama
- laklak
- laklaka
- maruzat
- meşveret
- muhabbet
- muhavere
- musahabe
- mübahase
- mükâleme
- mülakat
- münakaşa
- münazara
- müşavere
- müzakerat
- müzakere
- nağme
- oylaşma
- pazarlık
- polemik
- röportaj
- sohbet
- söyleşi
- söyleşme
- söylev
- söz düellosu
- söz yarışı
- takrir
- tan tun
- tantana
- tartışma
- tatava
- tekellüm
- tezekkür
- tıraş
- vır vır
- yârenlik
- abidik gubidik
- âşıktaşlık
- aşna fişne
- ateşten gömlek
- atıfet
- çıkık
- dil yarası
- dilekçe
- duygudaşlık
- düşkünlük
- eğilim
- flört
- gönül
- gönül bağı
- gönül belası
- göz
- göz sevdası
- hayranlık
- kalp
- kalp yarası
- kara sevda
- korte
- meftuniyet
- meftunluk
- meyil
- muaşaka
- muhabbet
- perestiş
- rikkat
- sempati
- sevecenlik
- sevi
- sevim
- sıcaklık
- şefkat
- tapınma
- tapma
- tariz
- temayül
- teveccüh
- tutkunluk
- ubudiyet
- vurgunluk
- yakınlık
- yasak aşk
- zaaf
- baki
- bengi
- berdevam
- bitimsiz
- bitip tükenmez
- bitmez tükenmez
- bol
- daim
- daimî
- demirbaş
- ebedî
- ezelî
- gedikli
- hudutsuz
- kalıcı
- kalımlı
- kesiksiz
- kronik
- layemut
- limitsiz
- muhabbet
- müddetsiz
- müebbet
- müselsel
- mütemadi
- müteselsil
- mütevali
- müzmin
- namütenahi
- nihayetsiz
- ölmez
- ölümsüz
- ömürlü
- öncesiz
- payidar
- sınırsız
- sonrasız
- süreğen
- sürekli
- temelli
- tükenmez
- uçsuz bucaksız
- zevalsiz
- zincirleme
HECELEME
mu-hab-bet MUHABBET KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] SevgiÖrnek: Bilhassa tevazusu ile herkesin hürmet ve muhabbetini kazanmıştı.
- [isim] Dostça konuşma, yârenlikÖrnek: Karın doyuracak değiliz, maksat biraz muhabbet olsun.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük