avarız
Köken: Arapça (ʿavāriż)
[isim] [eskimiş] Kazalar, belalar
AVARIZ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açlık
- açmaz
- afet
- akabe
- alabora
- Allah düşmanıma vermesin
- ana baba günü
- ateş
- ateşten gömlek
- avarız
- aynasızlık
- badire
- baş belası
- batkı
- batkınlık
- batma
- bokluk
- can pazarı
- cehennem
- ceza
- çapanoğlu
- çekince
- çöküş
- dar
- darbe
- darboğaz
- dram
- drama
- ecel beşiği
- facia
- fecaat
- felaket
- fena
- fırtına
- gaile
- gayya kuyusu
- girdap
- görünmez kaza
- haile
- hâl
- iflas
- illet
- inkıraz
- kahır
- kara gün
- kaza
- kıtlık
- korku
- kör kurşun
- kötülük
- maraz
- marazlık
- muhatara
- musibet
- nikbet
- niza
- ömür törpüsü
- panik
- püsküllü bela
- risk
- riziko
- sakatlık
- serseri kurşun
- sırat köprüsü
- sorun
- şakası yok
- tehlike
- trajedi
- uçurum
- vahamet
- varta
- yaptırım
- yara
- yaramazlık
- yıkılış
- yıkılma
- yıkım
- yıkıntı
- ağnam
- aşar
- avarız
- ayakbastı
- baç
- cizye
- demir resmi
- dolaylı vergi
- dolaysız vergi
- geçmelik
- gelir vergisi
- gümrük
- haraç
- harç
- is
- ispenç
- kantariye
- katma değer vergisi
- kaydiye
- kesenek
- müruriye
- ondalık
- otlakiye
- öşür
- özgü
- resim
- resmî
- rüsum
- rüsumat
- salgın
- sayım vergisi
- stopaj
- şerefiye
- tekâlif
- temettü
- toprakbastı
- vasıtalı vergi
- vasıtasız vergi
- yol parası
- zephiye
HECELEME
a-va-rız AVARIZ KELİMESİNİN ANLAMLARI
- [isim] [eskimiş] Kazalar, belalar
- [isim] [coğrafya] Engebe
- [isim] [tarih] Osmanlılarda önceleri yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli olarak halktan toplanan vergi
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük