cılız
[sıfat] Çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif
CILIZ İLE BENZER OLAN KELİMELER
CILIZ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- algın
- arık
- bilgisiz
- bir torba kemik
- burnunu sıksan canı çıkacak
- canlı cenaze
- cenaze gibi
- cılız
- cırboğa
- cimbakuka
- çalı
- çırpı gibi
- çir
- çiroz
- çöpten çelebi
- çürük
- dal gibi
- dayanıksız
- değnek gibi
- enez
- eneze
- etsiz
- fakir
- fasulye sırığı gibi
- gibi
- güçsüz
- ince kesim
- ince yapılı
- inceden
- incerek
- insan kurusu
- iskelet
- iskelet gibi
- kadit
- kafes gibi
- kak
- kaknem
- kara maşa
- kemikli
- kırık
- kimsesiz
- kurada
- kuru kemik
- kürdan gibi
- lagar
- mezar kaçkını
- mumya
- mumya gibi
- püf desen uçacak
- sarartma
- sırım gibi
- solucan gibi
- süzgün
- süzük
- tazı gibi
- teneşir horozu
- teneşir kargası
- tirit
- tirit gibi
- yağsız
- yanık
- yorgun
- zayıf nahif
HECELEME
cı-lız CILIZ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahifÖrnek: Hanın sahibi cılız bir adamdı.
- [sıfat] Güçsüz, sönük (ışık)Örnek: Ambarda, tavana tutturulmuş cılız ışıklar, arada sönecekmiş gibi pırpırlanıyordu.
- [sıfat] İnceÖrnek: Bir zamanlar asma köprünün bulunduğu yerde şimdi cılız bir halat vardı.
- [sıfat] Basit, değersiz, önemsizÖrnek: Mimaride cılız eserler vücuda geliyordu.
- [zarf] Güçsüz bir biçimdeÖrnek: Üçüncü kez aynı cümleyi söylüyordu ama şimdi çok daha cılız çıkmıştı sesi.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük