durulmak
[fiil] [nesnesiz] Duru duruma gelmek
DURULMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
DURULMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağırlaşmak
- azalmak
- cansızlaşmak
- deniz durmak
- deniz düşmek
- dinginleşmek
- durgunlaşmak
- durmak
- durulmak
- düşmek
- geçmek
- gevşemek
- hafiflemek
- hızını almak
- hızını kaybetmek
- hızını yitirmek
- istop etmek
- kalmak
- kesilmek
- kırılmak
- kısılmak
- kül bağlamak
- limanlamak
- mayna etmek
- ortalık düzelmek
- ortalık yatışmak
- oturuşmak
- sönmek
- stop etmek
- susmak
- suyu kesilmiş değirmene dönmek
- sükûnet bulmak
- yatışmak
- yavaşlamak
- yelkenleri suya indirmek
- yumuşamak
- adam olmak
- adama dönmek
- ağır oturmak
- akıllanmak
- aklı başına gelmek
- aklını başına almak
- aklını başına devşirmek
- doğru durmak
- doğru oturmak
- durulmak
- düze inmek
- düzelmek
- edebini takınmak
- edeplenmek
- hizaya gelmek
- ibret almak
- imana gelmek
- kuzulaşmak
- maymuna dönmek
- mum olmak
- pısmak
- rahat durmak
- tek durmak
- tezkiyesini düzeltmek
- tövbe etmek
- tövbekâr olmak
- uslu durmak
- uslu oturmak
- uysallaşmak
- yaramazlık etmek
- yola gelmek
- yola yatmak
HECELEME
du-rul-mak DURULMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Duru duruma gelmekÖrnek: Akmayan su, kımıldanmayan, olduğu yerde bir çukurun içinde pıhtılaşan, ağırlaşan durgun ve durulmuş su ölümü hatırlatır bana.
- [fiil] Gürültü, kımıldanış, karışıklık, yağış, yel dinmek, sükûn bulmakÖrnek: Dışarıda nemli bir rüzgâr esiyordu, dalgalar durulmamış, yalnız biraz ağırlaşmıştı.
- [fiil] [mecaz] SakinleşmekÖrnek: Hüdai ile olan anlaşmazlıklar durulacak gibi değildi.
- [fiil] Durma işi yapılmakÖrnek: Mor dağlara karargâhlar kurulur / Eteğinde bölük bölük durulur
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük