aforoz etmek
[isim] Hristiyanlıkta kilise tarafından cemaatten kovmak
AFOROZ ETMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
AFOROZ ETMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adım atmamak
- adını ağzına almamak
- aforoz etmek
- ağır gelmek
- ağır kaçmak
- ağırına gitmek
- alınmak
- alıp verememek
- alışverişi kesmek
- anlaşmazlığa düşmek
- araları açık olmak
- aralarına kara kedi girmek
- arası açılmak
- arası bozulmak
- arası olmamak
- araya soğukluk girmek
- arka çevirmek
- ayağını çekmek
- ayak atmamak
- ayak basmamak
- birbirine düşmek
- birbirini yemek
- boykot etmek
- bozuşmak
- buluttan nem kapmak
- burulmak
- buz gibi soğumak
- çarpılmak
- dargınlaşmak
- defterden silmek
- dirsek çevirmek
- elini ayağını çekmek
- elini ayağını kesmek
- fenaya çekmek
- geçmişi olmak
- giyinmek
- gocunmak
- gönlü kalmak
- gönlü kırılmak
- gönül koymak
- gönüllenmek
- gücenmek
- gücüne gitmek
- hatırı kalmak
- içerlemek
- ihtilafa düşmek
- incinmek
- ipi koparmak
- kendine yedirememek
- kırılmak
- kötüye çekmek
- külahları değişmek
- külahları değiştirmek
- küsmek
- küsüşmek
- mana çıkarmak
- merhabayı kesmek
- mesafe bırakmak
- mesafe koymak
- muğber olmak
- nefsine yedirememek
- onuruna dokunmak
- onuruna yedirememek
- parmak bozmak
- pay bırakmak
- rencide olmak
- selamı sabahı kesmek
- semtine uğramamak
- sıdkı sıyrılmak
- sırt çevirmek
- silkip atmak
- soğumak
- tutulmak
- üstüne almak
- üzerine almak
- yüz çevirmek
- yüzüne bakmamak
- yüzüne bir daha bakmamak
- zoruna gitmek
- açığa çıkarmak
- affetmek
- affeylemek
- aforoz etmek
- atmak
- ayağını kaydırmak
- ayağını kesmek
- ayakkabılarını çevirmek
- ayıklamak
- azletmek
- bağışlamak
- başından savmak
- bohçasını koltuğuna vermek
- çıkarmak
- defetmek
- deflemek
- dehlemek
- devirmek
- düşürmek
- ekmeğinden etmek
- ekmeğine göz dikmek
- ekmeğine göz koymak
- ekmeğiyle oynamak
- el çektirmek
- elemek
- emekliye ayırmak
- emekliye çıkarmak
- emekliye çıkartmak
- göndermek
- görevden almak
- haydamak
- hudut dışı etmek
- ışınlamak
- ihraç etmek
- istiskal etmek
- işten el çektirmek
- izin vermek
- izole etmek
- kapı dışarı etmek
- kapıyı göstermek
- kıçına tekmeyi atmak
- kıçına tekmeyi vurmak
- kıçına tekmeyi yapıştırmak
- kışlamak
- kızağa çekmek
- kovalamak
- kuyruğuna teneke bağlamak
- müdafaa etmek
- nefyetmek
- pabucunu eline vermek
- pabuçlarını çevirmek
- paçasından tutup atmak
- pasaportunu eline vermek
- posta etmek
- postalamak
- savmak
- sepet havası çalmak
- sepetlemek
- sınır dışı etmek
- sokağa atmak
- süpürmek
- sürgüne göndermek
- sürmek
- şut çekmek
- şutlamak
- tahttan indirmek
- tasfiye etmek
- tecrit etmek
- tehcir etmek
- tezkeresini eline vermek
- tırpan atmak
- tüydürmek
- uğratmak
- uzaklaştırmak
- yakadan atmak
- yol vermek
- yürütmek
- yüzdürmek
HECELEME
a-fo-roz et-mek AFOROZ ETMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Hristiyanlıkta kilise tarafından cemaatten kovmakÖrnek: Aforoz edilmiş, kiliseden kovulmuş.
- [isim] [mecaz] Darılıp biriyle konuşmamak, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırmak, toplum dışılamakÖrnek: Siz kendi milletiniz için bunun yarısını söyleyin, milletin çoğunluğu sizi hemen aforoz eder.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük