demirbaş
[isim] Bir yerde kullanılan, bir yere kayıtlı olan, bir görevliden öbürüne teslim edilen dayanıklı eşya
DEMİRBAŞ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- akar
- akaret
- aksiyon
- aktariye
- aktif
- alçak
- Anadolu
- ayniyat
- bakkaliye
- barhana
- çift çubuk
- demirbaş
- derinti
- döşeme
- dünya malı
- dünya nimeti
- dünyalık
- edinç
- edinti
- emlak
- emtia
- emval
- esrar
- eşya
- gayrimenkul
- grup
- güzel
- hazine
- hazne
- hırdavat
- hırtı pırtı
- imalat
- irat
- istif
- ithal malı
- kese
- likidite
- madde
- mal varlığı
- malikâne
- mamelek
- manda
- matah
- mefruşat
- menkul
- meşruta
- meta
- mobilya
- möble
- mülk
- nesi var
- ocaklık
- ötesi berisi
- özdek
- özelge
- para
- para pul
- pılı pırtı
- pırtı
- sermaye
- servet
- sığır
- sigara
- stok
- taşınmaz
- üretim
- var
- varı yoğu
- variyet
- varlık
- yurtluk
- yük
- zenginlik
- baki
- bengi
- berdevam
- bitimsiz
- bitip tükenmez
- bitmez tükenmez
- bol
- daim
- daimî
- demirbaş
- ebedî
- ezelî
- gedikli
- hudutsuz
- kalıcı
- kalımlı
- kesiksiz
- kronik
- layemut
- limitsiz
- muhabbet
- müddetsiz
- müebbet
- müselsel
- mütemadi
- müteselsil
- mütevali
- müzmin
- namütenahi
- nihayetsiz
- ölmez
- ölümsüz
- ömürlü
- öncesiz
- payidar
- sınırsız
- sonrasız
- süreğen
- sürekli
- temelli
- tükenmez
- uçsuz bucaksız
- zevalsiz
- zincirleme
HECELEME
de-mir-baş DEMİRBAŞ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Bir yerde kullanılan, bir yere kayıtlı olan, bir görevliden öbürüne teslim edilen dayanıklı eşyaÖrnek: Salonun demirbaşı olan piyano, yağmurlu günlerde çocukların eğlenmesi için kullanıldı.
- [sıfat] Bu nitelikte olanÖrnek: Demirbaş gereç. Demirbaş dolap.
- [sıfat] [mecaz] Bir yerin eskisi, emektarı olan (kimse)Örnek: Her romancının bütün romanlarında değişmeyen demirbaş bir kişisi var: kendisi.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük