hazine

Köken: Arapça (ḫazīne)
[isim] Altın, gümüş, mücevher vb. değerli eşya yığını, büyük servet
HAZİNE İLE BENZER OLAN KELİMELER
HAZİNE İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
altın
ambar
beylik
değerlenmek
depo
gömü
güvence
kaynak
mal
menşe
mücevher
para
servet
HECELEME
ha-zi-ne
HAZİNE KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [isim] Altın, gümüş, mücevher vb. değerli eşya yığını, büyük servetÖrnek: Dünyanın hazinelerine başını çevirip bakmazdı. [Refik Halit Karay]
  2. [isim] Değerli şeylerin saklandığı yer
  3. [isim] Değerli bir şeyin çok bulunduğu yerÖrnek: Asker mektupları en saf, en halis duyguların, sevgilerin ve hasretlerin hazinesidir. [Mehmet Kaplan]
  4. [isim] Gömülü veya saklıyken bulunan değerli şeylerin bütünü
  5. [isim] KaynakÖrnek: Ağaç, rutubetin hazinesidir. [Falih Rıfkı Atay]
  6. [isim] [ekonomi] Devlet malı veya parası
  7. [isim] [ekonomi] Devlet malının veya parasının saklandığı yer
  8. [isim] [ekonomi] Devletin altın, döviz, bono ve nakit işlemlerini maliye ile birlikte düzenleme görevini üstlenen makam
  9. [isim] [mecaz] Büyük bağlılık duyulan, değer verilen şey veya kimse
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: