ilahi
Köken: Arapça (ilāhī)
[ünlem] `bu ne hâl, ne tuhaf` gibi şaşma, sitem bildiren bir söz
İLAHİ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- becelleşmek
- bela çıkarmak
- besmele
- bıçak bıçağa gelmek
- birbirine düşmek
- birbirine girmek
- birbirinin gözünü çıkarmak
- birbirinin gözünü oymak
- boğaz boğaza gelmek
- boğazlaşmak
- boğuşmak
- cebelleşmek
- cenkleşmek
- çarpışmak
- çatışmak
- çekişmek
- çıngar çıkarmak
- çifteleşmek
- dalaşmak
- didişmek
- dua
- elleşmek
- evrat
- Fatiha
- gırtlak gırtlağa gelmek
- gırtlaklaşmak
- girişmek
- harp açmak
- hesaplaşmak
- hırgür çıkarmak
- hutbe
- ilahi
- itişip kakışmak
- itişmek
- kanlı bıçaklı olmak
- kapışmak
- karakolluk olmak
- kavga etmek
- kavgalaşmak
- kavgaya tutuşmak
- kontra gitmek
- kozunu paylaşmak
- mezamir
- mukabele
- münacat
- namazlık
- niyaz
- pençe pençeye gelmek
- pençeleşmek
- saç saça baş başa dövüşmek
- saç saça baş başa gelmek
- sala
- salavat
- savaş açmak
- savaş ilan etmek
- savaşmak
- silah patlamak
- sure
- süngüleşmek
- sürtüşmek
- şakayı kakaya çevirmek
- takışmak
- tartışmak
- tazarru
- tekbir
- temcit
- tepişmek
- uğraşmak
- vuruşmak
- yağılaşmak
- yağmur duası
- yakarış
- yarışmak
- yumruk yumruğa gelmek
- yumruklaşmak
- zırıltı çıkarmak
- zıt gitmek
- aferin
- afet
- afili
- ağzı burnu yerinde
- ahım şahım
- ahu
- ahu gibi
- ahu gözlü
- akça pakça
- alengirli
- alımlı çalımlı
- Allah övmüş de yaratmış
- ama ne
- anlı şanlı
- artist gibi
- ay gibi
- ay parçası
- ayın on dördü gibi
- aynalı
- badem gözlü
- bakımlı
- baktıkça alır
- balkı
- bebek gibi
- bedii
- bıldırcın
- bıldırcın gibi
- billur gibi
- bitirim
- bomba
- burcu burcu
- cakalı
- canım
- cemil
- cemile
- cennet
- cennet gibi
- ceylan
- ceylan bakışlı
- ceylan gibi
- cıcık
- cici
- çekici
- çiçek
- çiçek gibi
- dalyan gibi
- dilber
- dünya güzeli
- edalı
- eli yüzü düzgün
- enfes
- fıstık
- fıstık gibi
- filinta
- filinta gibi
- filiz gibi
- fiyakalı
- gazal
- gibi
- gökçe
- gökçek
- gönül okşayıcı
- görklü
- göz alıcı
- güpgüzel
- güzelim
- güzellik kraliçesi
- haraşo
- harikulade
- havalı
- helalinden
- heykel gibi
- hilal gibi
- hoş
- hoşur
- huri gibi
- hurma
- ilah gibi
- ilahi
- ilik
- ilik gibi
- ipek gibi
- işlek
- iyi
- kadın
- kadife gibi
- karınca belli
- kaşlı gözlü
- keklik gibi
- kele
- keleş
- kılıklı
- kırnak
- kıvrak
- kıyak
- kiraz dudaklı
- kraliçe gibi
- kuğu gibi
- kurabiye
- kuş kafesi gibi
- latif
- lokum
- lokum gibi
- mal
- mis gibi
- mostralık
- mühür gözlü
- nefis
- nesi var
- nur topu gibi
- oflaz
- okunaklı
- oya gibi
- parça
- parlak
- peri
- peri gibi
- piliç
- resim gibi
- rüya gibi
- sırma saçlı
- stil
- suna boylu
- suna gibi
- sülün gibi
- şaheser
- şık
- tasvir gibi
- yahşi
- yakışıklı
- yalabık
- yavru
- yeme de yanında yat
- yordamlı
- yosma
- zarif
- zevkli
- ağırlama
- akrostiş
- aksak
- altılı
- ayak
- bağlam
- bahariye
- bent
- beşleme
- beşli
- beyit
- deme
- destan
- deyiş
- ditiramp
- divan
- dize
- dördül
- dörtleme
- dörtlük
- eglog
- epope
- fabl
- fahriye
- gazel
- gazeliyat
- güfte
- güzelleme
- hamse
- hezel
- hezliyat
- hicviye
- idil
- ilahi
- kalenderî
- kantat
- kaside
- kayabaşı
- kıta
- koçaklama
- koşma
- koşuk
- lirik şiir
- makta
- mani
- manzume
- matla
- mensur şiir
- mesnevi
- methiye
- mevlit
- mısra
- muhammes
- murabba
- muvaşşah
- mücevher tarih
- mülemma
- münacat
- müseddes
- müsemmen
- müstezat
- naat
- nazım
- nazire
- nefes
- neşide
- öykünce
- romans
- rubai
- semai
- sone
- şarkı
- şehname
- şitaiye
- taç beyit
- tahmis
- tardiye
- tarih
- taşlama
- terbi
- terciibent
- terkibibent
- tevhit
- tevşih
- üçleme
- varsağı
- yedekli
- yedili
- yergi
- yır
- yiğitleme
HECELEME
i-la-hi İLAHİ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [ünlem] `bu ne hâl, ne tuhaf` gibi şaşma, sitem bildiren bir sözÖrnek: İlahi Eda abla! Güzele bakmanın sevap olduğunu bilmez misin sen?
- [sıfat] [din bilgisi] Tanrı ile ilgili olan, tanrı'ya özgü olan, tanrısal, lahutiÖrnek: Bakınız ki yalnız Allah'tan olan ve ilahi olan ümidiniz ölmesin!
- [sıfat] [mecaz] Çok güzel, mükemmelÖrnek: Minarecilikte biz gerçekten ilahi bir hüner göstermişizdir.
- [isim] [müzik] [edebiyat] Tanrı'yı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamla okunan nazımÖrnek: Bütün gün genç kızlar ilahiler söylemişlerdi.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük