kapışmak
[fiil] [-i] Birlikte bir şeyin üzerine üşüşüp aceleyle almak, kapmak
KAPIŞMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KAPIŞMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- addetmek
- alıntılamak
- asılmak
- atamak
- ayrılmak
- azaltmak
- başlamak
- bulmak
- bulundurmak
- bürümek
- çarpmak
- çekmek
- değiştirmek
- denkleştirmek
- devralmak
- düşürmek
- düzeltmek
- düzmek
- edinmek
- el koymak
- elde etmek
- ele geçirmek
- evlendirmek
- evlenmek
- fethetmek
- giymek
- götürmek
- hapazlamak
- içmek
- iktisap etmek
- istila etmek
- işgal etmek
- kaldırmak
- kapışmak
- kaplamak
- kapsamak
- kaptırmak
- kavramak
- kazanmak
- kesmek
- kıvırmak
- kıvırtmak
- koparmak
- kopartmak
- mal etmek
- mal olmak
- mallanmak
- maruz kalmak
- müsadere etmek
- müyesser olmak
- olmak
- peydahlamak
- sağlamak
- sahip olmak
- satın almak
- sıyırtmak
- sürmek
- tahsil etmek
- tedarik etmek
- tedavi etmek
- temizlemek
- teslim almak
- tıraş etmek
- tüttürmek
- uçlanmak
- yapmak
- yürütmek
- zapt etmek
- becelleşmek
- bela çıkarmak
- besmele
- bıçak bıçağa gelmek
- birbirine düşmek
- birbirine girmek
- birbirinin gözünü çıkarmak
- birbirinin gözünü oymak
- boğaz boğaza gelmek
- boğazlaşmak
- boğuşmak
- cebelleşmek
- cenkleşmek
- çarpışmak
- çatışmak
- çekişmek
- çıngar çıkarmak
- çifteleşmek
- dalaşmak
- didişmek
- dua
- elleşmek
- evrat
- Fatiha
- gırtlak gırtlağa gelmek
- gırtlaklaşmak
- girişmek
- harp açmak
- hesaplaşmak
- hırgür çıkarmak
- hutbe
- ilahi
- itişip kakışmak
- itişmek
- kanlı bıçaklı olmak
- kapışmak
- karakolluk olmak
- kavgalaşmak
- kavgaya tutuşmak
- kontra gitmek
- kozunu paylaşmak
- mezamir
- mukabele
- münacat
- namazlık
- niyaz
- pençe pençeye gelmek
- pençeleşmek
- saç saça baş başa dövüşmek
- saç saça baş başa gelmek
- sala
- salavat
- savaş açmak
- savaş ilan etmek
- savaşmak
- silah patlamak
- sure
- süngüleşmek
- sürtüşmek
- şakayı kakaya çevirmek
- takışmak
- tartışmak
- tazarru
- tekbir
- temcit
- tepişmek
- uğraşmak
- vuruşmak
- yağılaşmak
- yağmur duası
- yakarış
- yarışmak
- yumruk yumruğa gelmek
- yumruklaşmak
- zırıltı çıkarmak
- zıt gitmek
- alan talan etmek
- anaforlamak
- aparmak
- araklamak
- asmak
- aşırmak
- atmak
- ayıklamak
- boynuna geçirmek
- cebellezi etmek
- cebine atmak
- cebine indirmek
- ceplemek
- çalımlamak
- çalıp çırpmak
- çalmak
- çamura yatmak
- çapullamak
- çarpmak
- çıkarmak
- çırpmak
- dağa çıkmak
- deve etmek
- deve yapmak
- dızlamak
- dolandırmak
- döviz kaçırmak
- el uzatmak
- elemek
- emmek
- emzirmek
- fırıldak çevirmek
- fırıldak döndürmek
- gargaraya getirmek
- gelberi etmek
- götürmek
- gözden sürmeyi çalmak
- gözden sürmeyi çekmek
- gözünden sürmeyi çalmak
- hak yemek
- hakkını yemek
- haraca bağlamak
- haraca kesmek
- haraç almak
- haraç yemek
- haram yemek
- hırsızlamak
- hırsızlık etmek
- hırsızlık yapmak
- iç etmek
- iş almak
- işlemek
- iteklemek
- itelemek
- iyi etmek
- kaçırmak
- kafese koymak
- kafeslemek
- kakalamak
- kaldırmak
- kamulaştırmak
- kanatlandırmak
- kaparozlamak
- kapışmak
- karmanyolaya getirmek
- kaynatmak
- kazımak
- kementlemek
- kesmek
- ketenpereye getirmek
- koymak
- makaslamak
- mantarlamak
- omuzlamak
- otlamak
- para dönmek
- para koparmak
- para sızdırmak
- rüşvet almak
- rüşvet yemek
- sağmak
- selbetmek
- sırıklamak
- sızdırmak
- soyup soğana çevirmek
- söğüşlemek
- sürmeyi gözden çekmek
- takmak
- talan etmek
- talanlamak
- taramak
- tecavüz etmek
- tırtıklamak
- tüydürmek
- uçurmak
- uğrulamak
- uğurlamak
- utmak
- uyutmak
- üçkâğıda getirmek
- ürkütmek
- ütmek
- vergiye bağlamak
- voli vurmak
- vurgun vurmak
- vurmak
- yağma etmek
- yağmalamak
- yemek
- yol kesmek
- yol vurmak
- yolmak
- yolunu bulmak
- yutmak
- yürütmek
- yüzmek
- zimmetine geçirmek
- zula etmek
HECELEME
ka-pış-mak KAPIŞMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Birlikte bir şeyin üzerine üşüşüp aceleyle almak, kapmak
- [fiil] [-le] Kavgaya tutuşmakÖrnek: En yakın arkadaşı bir romancımızla bu konuda kapıştığı geceyi unutamam.
- [fiil] [nesnesiz] Kavgaya girmekÖrnek: Her seferinde kıyasıya kapıştıklarını, nahak yere kalp kıracaklarını sanıyor.
- [fiil] [-le] Hırsla güreşe başlamak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük