kurtlanmak
[fiil] [nesnesiz] İçinde veya üzerinde kurt üremek
KURTLANMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KURTLANMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağzı kurumak
- bezginleşmek
- bezginlik getirmek
- bezmek
- bıçak kemiğe dayanmak
- bıkıp usanmak
- bıkkınlık gelmek
- bir hâl olmak
- bizar olmak
- bunalmak
- canına tak demek
- canına tak etmek
- canına yetmek
- canından bezmek
- canından bıkmak
- canından usanmak
- çekememek
- çileden çıkmak
- çok gelmek
- doymak
- elaman
- elaman çekmek
- elaman demek
- farımak
- fütur getirmek
- gına gelmek
- gına getirmek
- gönlü kanmak
- gözü doymak
- gözü görmez olmak
- hevesini almak
- illallah demek
- illallah etmek
- kanı kurumak
- kanıksamak
- kanmak
- kulakları dolmak
- kurdunu dökmek
- kurdunu kırmak
- kurtlanmak
- kurtlarını dökmek
- sabrı taşmak
- sabrı tükenmek
- tacizlik getirmek
- tatmin olmak
- usanç getirmek
- usanmak
- yaka silkmek
- yetinmek
- yılmak
- yorulmak
- yüreği götürmemek
- yüreği kaldırmamak
- acılanmak
- acılaşmak
- acımak
- ağırlaşmak
- ayrışmak
- bayatlamak
- bozulmak
- bozunmak
- böceklenmek
- böcelenmek
- cılk çıkmak
- cılkı çıkmak
- cılklaşmak
- cıvıklaşmak
- cıvımak
- çözünmek
- donmak
- ekşimek
- eprimek
- eskimek
- geçmek
- içi geçmek
- infisah etmek
- karıncalanmak
- kepeklenmek
- kesilmek
- kırağı çalmak
- kırağı vurmak
- koflaşmak
- kokmak
- kokuşmak
- kötülemek
- kurtlanmak
- küf bağlamak
- küf tutmak
- küflenmek
- pamuklanmak
- pörsümek
- pörtlemek
- sasımak
- sirkeleşmek
- soğuk çalmak
- şekerlenmek
- taaffün etmek
- tefessüh etmek
- turşu olmak
- turşulaşmak
- yaralanmak
- yıpranmak
- zayıflamak
- ahkâm çıkarmak
- beğenmemek
- beyni bulanmak
- buluttan nem kapmak
- efkâr etmek
- evhamlanmak
- fitili almak
- gıcıklanmak
- gocunmak
- gönlü bulanmak
- huylanmak
- içi bulanmak
- içine kurt düşmek
- ikirciklenmek
- işkillenmek
- işkilli olmak
- kıl kapmak
- kıllanmak
- korkmak
- kulağına kar suyu kaçmak
- kurtlanmak
- kuruntuya kapılmak
- kuşku beslemek
- kuşku duymak
- kuşku uyanmak
- kuşkuya düşmek
- küşümlenmek
- mana çıkarmak
- midesi bulanmak
- mülahazat hanesini açık bırakmak
- pirelenmek
- şüphe etmek
- şüphelenmek
- şüpheye düşmek
- şüpheye kapılmak
- tereddüt etmek
- tırsmak
- uyuz olmak
- vehme düşmek
- vehme kapılmak
- vehmetmek
- vesveseye düşmek
- yutkunmak
- zihnini bozmak
- aceleye getirmek
- alev saçağı sarmak
- alıp vermek
- altüst olmak
- ardından atlı kovalamak
- arkasından atlı kovalamak
- ateş bacayı sarmak
- ateş saçağı sarmak
- ayağa kalkmak
- canı canına sığmamak
- canı içine sığmamak
- çırpınmak
- dokuz ayın çarşambası bir araya gelmek
- dokuz doğurmak
- dört dönmek
- eli ayağı dolaşmak
- elini çabuk tutmak
- eteği ayağına dolaşmak
- etekleri tutuşmak
- etekleri zil çalmak
- fitili almak
- heyecanlanmak
- ırgamak
- itidalini kaybetmek
- kaygılanmak
- kurtlanmak
- kuş gibi çırpınmak
- paniklemek
- sıkışmak
- şafak atmak
- telaş almak
- telaş etmek
- telaş göstermek
- telaşa düşmek
- yelmek
- yerinden oynamak
- yüpürmek
- yüreği yerinden oynamak
HECELEME
kurt-lan-mak KURTLANMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] İçinde veya üzerinde kurt üremek
- [fiil] [mecaz] Rahat oturmayıp telaş ve sabırsızlık göstermek
- [fiil] [mecaz] Sürekli kımıldanmak
- [fiil] [mecaz] Bir yerde çok oturmaktan bıkarak gezme gereği duymakÖrnek: Sabahtan beri burada kurtlandım, biraz çıkalım.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük