yıpranmak
[fiil] [nesnesiz] Zamanla veya çok kullanılma sonucu aşınmak, eskimek
YIPRANMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- açılmak
- akmak
- aşınmak
- atmak
- berbat olmak
- berelenmek
- bozulmak
- buruşmak
- canı çıkmak
- çatlamak
- çentiklenmek
- çürümek
- dağılmak
- deforme olmak
- delinmek
- dökülmek
- elle tutulacak tarafı kalmamak
- elle tutulacak yanı kalmamak
- eprimek
- erimek
- erozyona uğramak
- eskileşmek
- eskimek
- farımak
- fenalaşmak
- gedilmek
- güvelenmek
- harap olmak
- haraplaşmak
- haşat olmak
- hayır kalmamak
- hırpalanmak
- hırtlambası çıkmak
- hışırı çıkmak
- hurdahaş olmak
- hurdası çıkmak
- iler tutar yeri kalmamak
- iler tutar yeri olmamak
- ipliklenmek
- kabaklaşmak
- kabarmak
- kaçmak
- kağşamak
- kalbura dönmek
- karıncalanmak
- kavlamak
- keçelenmek
- keçeleşmek
- kefekiye dönmek
- kelleşmek
- kırılıp dökülmek
- kırış kırış olmak
- kırışmak
- köhneleşmek
- köhnemek
- kötüleşmek
- kül ufak olmak
- lime lime olmak
- miadı dolmak
- oynamak
- örselenmek
- palazlamak
- palazlanmak
- paralanmak
- paramparça olmak
- parçalanmak
- patlamak
- pestili çıkmak
- pul pul olmak
- pullanmak
- rezil olmak
- saçaklanmak
- sağılmak
- sınmak
- sökülmek
- talazlanmak
- tarazlanmak
- tiftik tiftik olmak
- tiftiklenmek
- tirfillenmek
- turşulaşmak
- turşusu çıkmak
- tuz buz olmak
- tuzla buz olmak
- ufalanmak
- un ufak olmak
- üzülmek
- viran olmak
- viranlaşmak
- yalama olmak
- yanmak
- yarılmak
- yenmek
- yıpramak
- yırtılmak
- yorulmak
- zedelenmek
- zembereği boşalmak
- zembereği boşanmak
YIPRANMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acılanmak
- acılaşmak
- acımak
- ağırlaşmak
- ayrışmak
- bayatlamak
- bozunmak
- böceklenmek
- böcelenmek
- cılk çıkmak
- cılkı çıkmak
- cılklaşmak
- cıvıklaşmak
- cıvımak
- çözünmek
- donmak
- ekşimek
- geçmek
- içi geçmek
- infisah etmek
- kepeklenmek
- kesilmek
- kırağı çalmak
- kırağı vurmak
- koflaşmak
- kokmak
- kokuşmak
- kötülemek
- kurtlanmak
- küf bağlamak
- küf tutmak
- küflenmek
- pamuklanmak
- pörsümek
- pörtlemek
- sasımak
- sirkeleşmek
- soğuk çalmak
- şekerlenmek
- taaffün etmek
- tefessüh etmek
- turşu olmak
- yaralanmak
- yıpranmak
- zayıflamak
- andırmak
- asmak
- aşmak
- başını alıp gitmek
- boşanmak
- cızlamı çekmek
- cicozlamak
- çekilmek
- çil yavrusu gibi dağılmak
- çözülmek
- dar kaçmak
- dümeni kırmak
- elinden kurtulmak
- fertik çekmek
- firar etmek
- gaza basmak
- gazlamak
- geri çekilmek
- girmek
- gizlenmek
- ikilemek
- iltica etmek
- ipini kırmak
- kaçınmak
- kaymak
- kırmak
- kirişi kırmak
- koşmak
- kurtulmak
- mektebi asmak
- okulu kırmak
- paçayı kurtarmak
- paniklemek
- payandaları çözmek
- pırlamak
- ricat etmek
- sararmak
- savulmak
- savuşmak
- sekmek
- sığınmak
- sıvışmak
- sıyrılmak
- sızmak
- tabana kuvvet kaçmak
- tabanları kaldırmak
- tabanları yağlamak
- topuklamak
- tozu dumana katmak
- tüymek
- uçmak
- uzaklaşmak
- vınlamak
- voltasını almak
- yakayı sıyırmak
- yan çizmek
- yelkenlemek
- yıpranmak
- yırtmak
- yitmek
- zamkinos etmek
- adileşmek
- ahlaksızlık etmek
- akideyi bozmak
- aksamak
- aksilik etmek
- alçaklaşmak
- aşağılaşmak
- baştan çıkmak
- bayağılaşmak
- canavar kesilmek
- canavarlaşmak
- cılkı çıkmak
- çamura bulaşmak
- çıyanlık etmek
- çiçek olmak
- dalalete düşmek
- damarına işlemek
- damarlarına işlemek
- domuzlaşmak
- domuzluk etmek
- düşmek
- edepsizleşmek
- elinden geleni ardına koymamak
- elinden geleni arkasına koymamak
- eşekleşmek
- firavunlaşmak
- gaddar olmak
- gâvurlaşmak
- günah işlemek
- günaha girmek
- hainleşmek
- hastalanmak
- haşarılaşmak
- haşinleşmek
- havalanmak
- haydutluk etmek
- haytalık etmek
- hayvanlaşmak
- hayvanlık etmek
- hınzırlık etmek
- insanlıktan çıkmak
- kahpelik etmek
- kalleşlik etmek
- kalplaşmak
- kancıklık etmek
- kemlik etmek
- kötü olmak
- kötü yola düşmek
- kötü yola sapmak
- kötülemek
- kötüye kullanmak
- küçükleşmek
- küçülmek
- nefsine uymak
- pusulayı şaşırmak
- rüşvet almak
- sapıklaşmak
- sapmak
- serserileşmek
- serserilik etmek
- sinsileşmek
- softalaşmak
- süflileşmek
- şeytan aldatmak
- şeytan dürtmek
- şeytana uymak
- ters tarafından kalkmak
- yılan gibi sokmak
- yıpranmak
- yobazlaşmak
- yoldan çıkmak
- yolunu sapıtmak
- yolunu şaşırmak
- zehirlenmek
- zirzoplaşmak
- zirzopluk etmek
- adı çıkmak
- adı kötüye çıkmak
- adını kirletmek
- adını lekelemek
- adlanmak
- alçaltmak
- altın adını bakır etmek
- baş aşağı düşmek
- baş aşağı gelmek
- beş paralık olmak
- boza olmak
- bozum olmak
- damgalanmak
- foslamak
- gözden düşmek
- ıslıklanmak
- iki paralık olmak
- itibardan düşmek
- itibarsızlaşmak
- kepaze olmak
- küçük düşmek
- leke getirmek
- lekelenmek
- maskara olmak
- maskaralanmak
- maskaralaşmak
- maskarası olmak
- mostra olmak
- namusu iki paralık olmak
- rencide olmak
- rezalet çıkarmak
- rezil rüsva olmak
- sakalı saydırmak
- şişmek
- ters pers olmak
- toslamak
- yerin dibine batmak
- yerin dibine geçmek
- yerlere geçmek
- yıpranmak
- yüzü yere geçmek
- yüzü yere gelmek
- yüzünün derisi yere geçmek
- acı duymak
- acılanmak
- acımak
- acısı içine işlemek
- açıklanmak
- ağlamaklı olmak
- ağlamalı olmak
- ah etmek
- ahlamak
- bayrağı yarıya indirmek
- beli bükülmek
- beyninde şimşekler çakmak
- beyninden vurulmuşa dönmek
- bir hoş olmak
- boş çıkmak
- boşa çıkmak
- bulutlanmak
- burkulmak
- buz kesilmek
- can alıp can vermek
- canı sıkılmak
- cefa çekmek
- cefa görmek
- cız etmek
- ciğeri yanmak
- çenesini bıçak açmamak
- dertlenmek
- dövünmek
- düş kırıklığına uğramak
- efkâr basmak
- efkâr etmek
- efkârlanmak
- ekmeğini kana doğramak
- endişelenmek
- fenasına gitmek
- gam çekmek
- göğüs geçirmek
- gönlü bulanmak
- günleri gece olmak
- hayal kırıklığına uğramak
- hüsrana uğramak
- hüzne kapılmak
- ızdırap çekmek
- iç çekmek
- iç geçirmek
- içi burkulmak
- içi cız etmek
- içi erimek
- içi içini yemek
- içi kabarmak
- içi kalkmak
- içi kan ağlamak
- içi parçalanmak
- içi sızlamak
- içi yanmak
- için için yanmak
- içinden kan gitmek
- içine ateş düşmek
- içine hüzün çökmek
- içini çekmek
- içini yemek
- içinin yağı erimek
- içlenmek
- kafasında şimşek çakmak
- kahırlanmak
- kahrından ölmek
- kahrolmak
- kan ağlamak
- kara kara düşünmek
- karalar bağlamak
- karalar giymek
- kasavet çekmek
- kaygılanmak
- keder çekmek
- kederlenmek
- kendi kendini yemek
- kendine dert etmek
- kıvrım kıvrım kıvranmak
- kül olmak
- matem tutmak
- muazzep olmak
- neşesi kaçmak
- ölüp ölüp dirilmek
- saçını başını yolmak
- sevinci kursağında kalmak
- tasalanmak
- yanıp tutuşmak
- yara işlemek
- yas tutmak
- yasa gömülmek
- yaşını içine akıtmak
- yeise kapılmak
- yıpranmak
- yüreği burkulmak
- yüreği ezilmek
- yüreği kan ağlamak
- yüreği sızlamak
- yüreği şişmek
- yüreği yanmak
- yüreğine ateş düşmek
- yüreğine inmek
- yüreğine işlemek
- yüreğine kar yağmak
- yüreğine od düşmek
- yüreğine oturmak
- yüreğinin yağı erimek
- yüreğinin yağları erimek
- zindan kesilmek
- zindan olmak
- acımak
- ağrımak
- alazlanmak
- alev almak
- alevlenmek
- alışmak
- âşık olmak
- ateş almak
- ateş çıkmak
- ateşlenmek
- dağlanmak
- değersizleşmek
- harıldamak
- harlamak
- ısınmak
- için için yanmak
- ipilemek
- istemek
- iştial etmek
- kavrulmak
- kıvılcımlanmak
- kor dökmek
- korlanmak
- kömürleşmek
- kül olmak
- mahvolmak
- parlamak
- pavkırmak
- siyahlaşmak
- tutmak
- tutuşmak
- ütülenmek
- ütülmek
- yalazlanmak
- yıpranmak
- alt etmek
- aman dedirtmek
- bahsi kazanmak
- bastırmak
- baş gelmek
- başa çıkmak
- biçimlemek
- birinci çıkmak
- birinci gelmek
- birinci olmak
- bozmak
- derece almak
- destanlaşmak
- dize getirmek
- duman etmek
- ekmek
- ensesine binmek
- fark atmak
- finale kalmak
- galebe çalmak
- galip gelmek
- gazi olmak
- geçmek
- götürmek
- hak etmek
- hakkından gelmek
- haklamak
- haklı çıkmak
- imana getirmek
- kaçırmak
- kama basmak
- kaput etmek
- kazanmak
- kündeden atmak
- mağlup etmek
- muzaffer olmak
- nakavt etmek
- pata olmak
- puan almak
- puan hesabıyla yenmek
- puan kazanmak
- püskürtmek
- sımak
- sındırmak
- sırtını yere getirmek
- silkelemek
- tepelemek
- töskürtmek
- tuşa getirmek
- utmak
- üst çıkmak
- üst gelmek
- üstün gelmek
- yere sermek
- yere vurmak
- yıpranmak
- ağırlık basmak
- ağırlık çökmek
- ağız burun birbirine karışmak
- aküsü bitmek
- anası ağlamak
- ayağına kara su inmek
- ayağına kara sular inmek
- ayaklarına kara su inmek
- ayaklarına kara sular inmek
- bacakları kopmak
- başı kazan gibi olmak
- baygın düşmek
- bayılmak
- beyni karıncalanmak
- bezmek
- bıkmak
- bir hâl olmak
- bir olmak
- bitap düşmek
- bitmek
- bunalmak
- can dayanmamak
- can kalmamak
- canına tak demek
- canına yetmek
- cansız düşmek
- cıcığı çıkmak
- çaptan düşmek
- dama demek
- dermanı kesilmek
- dermansızlaşmak
- dili bir karış dışarı çıkmak
- dili bir karış dışarı sarkmak
- dizleri kesilmek
- dizleri tutmamak
- elden ayaktan düşmek
- felfellemek
- gaflet basmak
- göbeği çatlamak
- gözleri bayılmak
- gözleri kapanmak
- gözleri süzülmek
- gözünden uyku akmak
- hâli kalmamak
- hâlsizleşmek
- helak olmak
- içi dışına çıkmak
- iflahı kesilmek
- iğne yutmuş maymuna dönmek
- imanı gevremek
- kafa kalmamak
- kafası almamak
- kafası durmak
- kafası şişmek
- kan ter içinde kalmak
- katılmak
- kesilmek
- komalık olmak
- köpeklemek
- kötürüm kalmak
- kötürüm olmak
- kuvvetten düşmek
- külçe gibi oturmak
- külçeleşmek
- mecal kalmamak
- mecali kalmamak
- mecalsiz düşmek
- nefes nefese kalmak
- nefesi daralmak
- nefesi kesilmek
- peltelenmek
- pelteleşmek
- pili bitmek
- rehavet basmak
- rehavet çökmek
- sarsılmak
- sıfırı tüketmek
- soluğu kesilmek
- soluğu tutulmak
- soluk soluğa kalmak
- süzgünleşmek
- şişmek
- takati kalmamak
- takati kesilmek
- takatsizlik duymak
- telesimek
- terlemek
- tıkanmak
- turşu gibi olmak
- turşu olmak
- turşuya dönmek
- tükenmek
- uyku basmak
- uyku bastırmak
- uyku gözünden akmak
- uykusu gelmek
- yatak çekmek
- yılmak
- yıpranmak
- yorgun düşmek
- yüreği tükenmek
- yüreğini tüketmek
- yürek tüketmek
- zayıf düşmek
HECELEME
yıp-ran-mak YIPRANMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Zamanla veya çok kullanılma sonucu aşınmak, eskimekÖrnek: Gömleği ütülü ama yıpranmıştı.
- [fiil] Makine veya makine parçaları aşınıp bozulmakÖrnek: Dikiş makinesi kullanıla kullanıla yıprandı.
- [fiil] Saygınlığı azalmak
- [fiil] [mecaz] Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamakÖrnek: Onun zekâsı hiç yıpranmamış.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük