bitik
[sıfat] Yorgunluk veya hastalıktan gücü kalmamış
BİTİK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abalı
- aceze
- aciz
- adalesiz
- apışık
- arkası yufka
- beli bükük
- biçare
- bitap
- bitik
- bitkin
- bostan korkuluğu
- burnunu sıksan canı çıkacak
- cansız
- çakal
- çelimsiz
- çökkün
- çöpten çelebi
- dayanıksız
- debil
- dermansız
- dirençsiz
- eksin
- enez
- eneze
- erksiz
- fakir
- gemi aslanı
- gücük
- hâlsiz
- hoşaf
- iktidarsız
- kassız
- kof
- kudretsiz
- kuvvetsiz
- mecalsiz
- pestil gibi
- sapı silik
- savunmasız
- sökel
- takatsiz
- zavallı
- zayıf
- ağır
- ağrılı
- aksırıklı tıksırıklı
- algın
- arızalı
- ateşli
- baygın
- bereli
- bitik
- bunlu
- çipil
- dert sahibi
- dertli
- düşkün
- gidici
- hâlsiz
- hastalıklı
- hastanelik
- hekimlik
- illet
- illetli
- keyifsiz
- komalık
- malul
- marazlı
- mariz
- mecalsiz
- meraklı
- mizaçsız
- musap
- mustarip
- müşteri
- o yolun yolcusu
- öksürüklü tıksırıklı
- ölümcül
- ölümsek
- pestil
- problem
- rahatsız
- raporlu
- sağlıksız
- sakat
- sayrı
- sedyelik
- sergin
- sıhhatsiz
- süngüsü düşük
- takatsiz
- tedirgin
- teneşirlik
- titiz
- uyuşuk
- yaralı
- yarım
- yarım adam
- yatalak
- yolcu
- acı
- adi
- ağılı
- aşağı
- aynasız
- badem
- bakır çalığı
- bayağı
- bed
- belalı
- berbat
- besbeter
- beş beter
- bet
- beter
- bitik
- bok
- bok üstün bok
- boktan
- bombok
- boru
- bozuk
- cenabet
- çarşaf
- çirkef
- dandik
- dik âlâsı
- dokuncalı
- duman
- düşük
- edna
- ele alınmaz
- evlere şenlik
- facia
- fasit
- feci
- felaket
- fena
- foto
- habis
- hain
- hava
- hazin
- ıskarta
- içten pazarlıklı
- iğrenç
- ingin
- iş yok
- ite atsan yemez
- kaba
- kahpe
- kaka
- kan kırmızı
- kara
- kargışlı
- kem
- kesik
- kırık
- kirli
- korkunç
- kötücül
- lanet
- madara
- mantar
- marda
- mayası bozuk
- mekruh
- melun
- meret
- mezbele
- mikrop
- muzır
- muzur
- nadan
- nahoş
- niteliksiz
- olağanüstü
- olumsuz
- paspal
- pis
- pislik
- rezalet
- rezil
- sıhhatsiz
- şeni
- şirret
- tahripkâr
- tehlikeli
- tiksindirici
- vahim
- yaman
- yavuz
- yengen
- yetersiz
- yıkıcı
- zalim
- zararlı
- zehirli
- zıkkım
- ziyankâr
- alçak
- anasının ipini pazara çıkarmış
- anasının ipini satmış
- avare
- ayaktakımı
- aylak
- baldırı çıplak
- başıboş
- berduş
- bitik
- bitnik
- boş gezenin boş kalfası
- çakal
- döküntü
- evi sırtında
- gezeğen
- gezenti
- göbeği sokakta kesilmiş
- haylaz
- hayta
- hergele
- hippi
- ipsiz
- ipsiz sapsız
- istinga
- it
- it kopuk
- kaldırım mühendisi
- kopuk
- maceracı
- maceraperest
- mayın
- parya
- salma
- sapı silik
- serüvenci
- sokak çocuğu
- sürtük
- yersiz
- yersiz yurtsuz
- yurtsuz
- zıpçıktı
- zıpır
- zırtapoz
- zibidi
- abazan
- aç
- aç biilaç
- batakçı
- batkın
- behresiz
- beş parasız
- bibehre
- bitik
- bitli
- cıbıl
- çıplak
- çulsuz
- dek
- devlet düşkünü
- dişsiz
- donsuz
- düşkün
- ekmeksiz
- eli dar
- ezgin
- fakir
- fodlacı
- fukara
- geda
- hafif
- kılkuyruk
- kokoroz
- kokoz
- kösele
- kuskunsuz
- kuskunu düşük
- lümpen
- mahrum
- mangırsız
- meteliksiz
- muhtaç
- müflis
- nasipsiz
- ocaksız
- on parasız
- parasız
- perişan
- pulsuz
- sefil
- sersefil
- temiz
- tın tın
- tıngır
- tırıl
- varlıksız
- yetersiz
- yok yoksul
- yoksun
- yoksuz
- yolsuz
- zil
- züğürt
- züğürtlemek
HECELEME
bi-tik BİTİK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Yorgunluk veya hastalıktan gücü kalmamışÖrnek: Yaşlı ve yaslı kadını, bitik bir hâlde kulübenin köşesinde biraz kımıldanarak buyur etti.
- [sıfat] Kötü, fenaÖrnek: Hoşa gitmeyen cilvelere kalkarlarsa hâlimiz bitiktir.
- [sıfat] [halk ağzında] Yapışık, dolaşık, ekli
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük